DÖNGÜNÜN TÜRKÜSÜ - ŞİYAR ÖZDEMİR

DÖNGÜNÜN TÜRKÜSÜ - ŞİYAR ÖZDEMİR

Döngünün Türküsü

Senin kafan hep karışıktı, Tamara. Hep öyle olacak. Bizler aciz mahluklarız. Bir noksanlıktan başka hiçbir şey değiliz. Herkese acı verildi, herkes noksandı daha da noksan bırakıldı. Bizler acılarımızın üstüne toprak attığımız zaman her şey geçti sandık ama tek bir yağmur toprağı çamura çevirdi. Ben bir yanılgıyım, Tamara. İnsanlar akıl ve iradeye sahip oldukları için kendilerini özel sandılar. Bizler dönüp dolaşan bir avuç mahluklarız. Bu bir döngü; acının, toprağın ve yağmurun döngüsü.

Tamara, sen korkmaktan korkuyorsun. Aydınlanmış gök kubbelerin dirayetsiz zerresiyken bu ürkek bedeninle ulu nefretler saçmayı nasıl başarıyorsun? Zihnindeki sisler perde perde açılacak, ardında yatan hiddet tarumar edecek sabitleşmiş fikirlerini. Buldum diyeceksin lakin bulmamış olacaksın. Nice soluklar sonra yine sarsılacak ülkülerin, işte bu defa anladım diyeceksin… Neticeyi artık sen de biliyorsun. Boş verler saracak dört bir yanını, çok boş vereceksin. Çok… Yaşamı ciddiye almamayı çok ciddiye almış olacaksın, Tamara. Zarafetine gölge düşüyor, ince ince inceliğini yitiriyorsun. Çamurlara dokunuyorsun ve ellerin kirlenmiyor yoksa sen kirlenmeyecek kadar kirlendin mi Tamara?

Mürekkebimden kağıtlarına kehanet damlatmaya geldim. Kim bilir belki ben bir sahirim belki de yalancı bir şair. Sana bakarken isyanı dinmiş devrim sokaklarından geçiyor gibiyim, Tamara. Tanrılar arıyor gibisin, ellerin üşümüş. Ferasetin körleşmiş, adeta susmayı iffet edinmişsin. Makberlerle çevrili bir dağın tepesindesin şimdi, tek bir türkü süzülüyor dudaklarının arasından. Bu bir türkü; yağmurun, toprağın, acının ve döngünün türküsü.


Şiyar Özdemir

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski