CENGİZ AYTMATOV'A DAİR - HAVİN JİYAN FİDAN

CENGİZ AYTMATOV'A DAİR - HAVİN JİYAN FİDAN

Cengiz Aytmatov'a Dair

Cengiz Aytmatov 12 Aralık 1928 tarihinde Kırgızistan’da, meşhur Talas Savaşı’nın meydana geldiği topraklarda dünyaya geldi. Annesi Nagima Hamziyevna Abdulvaliyeva, Tatar bir tiyatro aktrisi idi. Babası Törekul Aytmatov ise dönemin Sovyet Kırgızistan’ında Sanayi ve Ticaret Bakanı olarak görev yapmaktaydı. Babası, dönemin önemli aydınlarından biri ve seçkin bir devlet adamıydı Ancak vatansever görüşlerinden dolayı 1937 yılında tutuklandı ve 1938’de Stalin’in emriyle 138 Kırgız aydını ile beraber gizlice kurşuna dizildi. Bu olayın ardından yetim kalan Aytmatov ve kardeşlerini annesi tek başına büyütmek zorunda kaldı. Bu aile trajedisinin üzerinden çok vakit geçmeden 2. Dünya Savaşı patlak verdi. Savaş başladığında 11 yaşında olan Aytmatov’un gençliği büyük sıkıntılar içinde geçti. Ülkede Sovyet rejiminin tam oturmamış olmasından kaynaklanan sıkıntılarla mücadele edilirken üstüne bir de savaşın eklenmesi hiç iyi olmamıştı. Aytmatov’da ülkedeki bu karmaşa durumundan nasibini aldı. Yetişkin erkeklerin çoğu savaşta olduğundan, ailesinin ve köyünün sorumluluğunu sırtlanıp erken yaşta çalışma hayatına atıldı. On dört yaşında köyündeki sekreterliğe girdi. Burada tarım makinelerinin sayımı, vergi tahsildarlığı gibi işlerde çalıştı. Erken yaşta büyümek ve bir yetişkinin sorumluluklarını üstlenmek onun savaşa, aşka, ölüme ve hayata olan bakış açısını derinden etkileyecekti.

 

   Çalışma hayatının ardından tahsiline yoğunlaşmaya karar verdi ve Kazakistan’a gidip Canbul Veterinerlik ve Teknik Okulu’nda okudu. Daha sonra şimdiki Kırgızistan'ın başkenti olan Bişkek'e giderek burada Frunze Tarım Enstitüsü'nde öğrenimine devam etti. Ardından Maksim Gorki Edebiyat Enstitüsü'ne geçti ve 1956 ile 1958 yılları arasında Moskova'da okudu. Yazım hayatına bu yıllarda başladı ve kısa sürede üne kavuştu. 1957’de Sovyetler Yazar Birliğine kabul edildi ve art arda ödüller kazandı. Eserleri yüz elliyi aşkın dile çevirildi. Önce Sovyetler Birliği’ni, daha sonra 2008 yılına kadar Kırgızistan’ı büyükelçi olarak temsil etti. Ama süreç içerisinde tüm bu gelişmelerden daha önemli bir olay yaşandı. Babasının cesedine kavuştu.

 

Gizlice kurşuna dizilen babası ve 138 Kırgız aydını, kurşuna dizildikleri yerin yakınlarında bir çukura gömülmüş ve ailelerine akıbetleri ile ilgili hiçbir bilgi verilmemişti. Bu katliamın tek tanığı olan ocağın bekçisi Hıdır Aliyev, gördüklerini uzun yıllar kimseye anlatamamış, ölüm döşeğindeyken Issık Göl"de yaşayan kızına:

"Eğer zaman ve şartlar uygun olursa herkes bilsin. Tuğla ocağında çok büyük olaylar oldu. Zamanı gelince herkes öğrenmeli!" diyerek tüm gördüklerini anlatmış ve bir gün şartlar değişirse bu anlattıklarını birilerine açıklamasını istemişti. Bekçinin kızı, babasına verdiği sözü tuttu ve bağımsız Kırgız hükümetinin kurulmasıyla beraber bu bilgiyi yetkililere iletti. Bunun üzerine kazı çalışmalarına başlanıldı Törekul Aytmatov’un kemikleri Çon-Taş’ta bulundu. 56 yıl sonra babası Törekul Aytmatov'un kemiklerini Çon-Taş'tan çıkaran ünlü Türk romancı Cengiz Aytmatov, ''baba, elli yıldır seni arıyordum, neredeydin'' diye ağlayarak babasının kemiklerine sarılmıştır. Cengiz Aytmatov, sadece “Toprak Ana” adlı hikayesinde babasından bahsetmiş; “Baba sana mezar yapamadım, senin nerede gömülü olduğunu bile bilmiyorum. Bu eserimi sana, babam Törekul Aytmatov’a armağan ediyorum.” demiştir.

Ata-Beyt ''baba mezarı'' anlamına gelmektedir. Şimdi Cengiz Aytmatov ve babası Törekul Aytmatov, şehit edilen diğer Kırgız Türk aydınlarıyla birlikte Ata-Beyt Anıt Mezarı'nda birlikte yatmaktadır.


Havin Jiyan Fidan

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski