Schrödinger’in Kedisi
Bir düşünce deneyi olarak varlığını sürdüren Schrödinger’in Kedisi deneyi nedir?
Maddesel ortamda kanıtlayamayacağımız bazı sorular vardır.
Örneğin Güneş olmazsa ne olurdu sorusuna güneşi yok ederek cevap veremeyiz
fakat fizik yasalarına dayanarak bunu bir düşünce deneyi olarak
açıklayabiliriz. Evren temel düzeyde bir tercih yapmak zorunda kaldığında bu
tercihi olasılık yasalarına uygun olarak gelişigüzel yapar, buna kuantum kuramı
deriz. Kuantum tercihlerinin zıttını savunanlar için ortaya atabileceğimiz tek
düşünce bütün bu ihtimallerin gerçekleştiğini söylemek olacaktır. Yani birkaç evrende
bütün bu ihtimaller gerçekleşir fakat biz sadece bir tanesini yaşarız.
Kuantum kuramının ne kadar anlamsız olduğunu açıklamak
isteyen ve aslında böyle bir şeyin var olamayacağını düşünen Schrödinger, bunu
bir düşünce deneyiyle destekledi.
Deney nasıl gerçekleşiyordu?
Kutunun içinde bir kedi, bozunma yapabilecek radyoaktif bir
madde, bu radyoaktif maddenin bozunmasını ölçebilecek bir alet olan geiger
sayacı, geiger sayacına bağlı bir çekiç ve cam şişe içinde siyanür bulunuyor.
Kutuyu kapattıktan sonraki bir saat içinde eğer radyoaktif madde bozunmaya
uğruyorsa geiger sayacı bunu tespit ediyor çekiç harekete geçiyor, cam şişeyi
kırıyor ve içerisindeki siyanür kediyi öldürüyordu. İkinci ihtimalle radyoaktif
madde bozunmaya uğramıyor, geiger sayacı bozunma ölçmediği için çekiç harekete
geçmiyor ve kedi ölmüyordu. Yani aslında bu radyoaktif madde kedinin yaşama
ihtimalini yüzde elliye düşürüyordu.
Bu durumda asıl yanıt aradığımız soru kutu açılmadan önce kedinin ne durumda olduğuydu. Schrödinger bu soruya üç farklı cevap buldu:
1. Kedi hem ölü hem diriydi.
Standart kuantum kuramına göre kedinin yaşaması ve ölmesi
ihtimalleri eşit olduğu için her iki ihtimal de “çakışan durumlar” olarak
adlandırılmıştı. Yani kedi aynı anda hem ölü hem de diri durumdaydı. Buna
fizikte “süperpozisyon” adı verilir. Yani bir parçacık gözlemlenmediği süreçte
aynı anda tüm özelliklere sahip olabilir. Kedinin aynı anda hem ölü hem de diri
olması gerçek dünyada bize saçma gelebilir ancak standart kuantuma göre bu
mümkündür. Kedi aynı anda hem ölüdür hem de diridir ve bu doğrudur. Bunu daha
iyi anlayabilmeniz için size şu örneği vereceğim: pinokyo eğer “şimdi burnum
uzayacak” derse ve burnu uzamazsa ne olur? Yalan söylemiyorsa burnunun uzaması
gerekiyor fakat burnu uzamazsa yalan söylemiş oluyor ve burnunun uzaması
gerekiyor. Bütün bu ihtimalleri düşündüğümüz zaman bir paradoksun içine girmiş
oluyoruz ki bu paradokslar fizik dünyasında çok normal olduğu için kedinin aynı
anda hem ölü olması hem de diri olması standart kuantum savunucularına saçma
gelmiyor. Fakat Schrödinger, bunun çok saçma olduğunu ve bu sebeple standart
kuantum kuramının yanlış olması gerektiğini söylüyordu.
2. Kedi ölü ya da diriydi
Kutuyu açmadan önce içerisinde neler olduğunu bilemeyiz,
standart kuantum kuramına göre dışarıdan biri kutuyu açtığında ilk durumda
bahsedilen “çakışan durumlar” ortadan kalkar ve yüzde elli ihtimalli iki
durumdan biri gerçekleşir.
3. İkiz kediler
Birden çok evren kuramına göre radyoaktif maddeye tercih
hakkı verildiğinde kedinin ölmesi ve yaşaması ihtimali de yaşanır. Evren ikiye
ayrılır. Kedi evrenlerin birinde ölür diğerinde ise canlı kalır. Her iki
evrende de dışarıdan biri gelip ne olduğunu görmek için kutuyu açar. Kutuyu
açan her iki evrendeki kişiler kendi evrenlerinden başka bir evren olduğundan
habersizdirler.
Bu düşünce deneyinin kesin sonucu hâlâ bulunamamakla birlikte
birçok yeni düşünce ortaya çıkarmıştır. Einstein’ın kuantum dolanıklığı kuramı
dediği ve fiziğin en karmaşık konularından biri olan kuram, Schrödinger’in
kedisi deneyinden etkilenilerek ortaya çıkmıştır. Schrödinger bu deneyi
yaptıktan sonra standart kuantum kuramının saçmalığını kanıtlamak isterken
gelişimine katkıda bulunduğu için deneyi gerçekleştirdiğinden dolayı pişman
olduğunu söylemiştir.
Kaynakça;
Ayşenaz Efe