GELDİM, GÖRDÜM, YATTIM - HAVİN JİYAN FİDAN

GELDİM, GÖRDÜM, YATTIM - HAVİN JİYAN FİDAN

 


GELDİM, GÖRDÜM, YATTIM

   Pek çok hedefim, birbirinden tatlı hayallerim var. Hedeflerime ulaşmak, hayallerimin gerçekleştiği bir dünyada yaşamak için aşamayacağım zorluk yok; kendim dışında. Önüme çıkan zorlukların kaynağı başka yerde olduğunda her şey çok berrak görünür gözüme. Düşünür taşınır, olayları iyice tarttıktan sonra doğru olduğunu inandığım şeyi yaparım. Sonuç iyi de olsa, kötü de olsa, hayatın ve başkalarının çıkardığı zorlukları bir şekilde başımdan savuşturabilirim. Ancak sorun benden kaynaklanıyorsa, ki çoğu zaman durum böyledir, hayatımdaki çilelerin ve bilinmezliklerin kaynağı bensem; işte o zaman işler içinden çıkılmaz bir hâl alıyor.

 

   Hedeflerime ulaşmak için çabalamak yerine, onları gerçekleştirdiğimde olacakları hayalini kurup durmaktan başka bir şey yapmıyorum. Sürekli erteliyorum, durmadan hayıflanıyorum. İşlerimi ertelediğim her saniye geriliyorum, sonrasında yapmaya yeltensem de bu sefer çok gergin olduğum için hiçbir işimi halledemiyorum. Kendi sınırlarımı bilip gerçekçi hedefler koymak, yavaş ve emin adımlarla ilerlemektense her şeyi tek seferde, en kısa sürede halletmeye çalışıyorum. Beceremiyorum, sonra da kendimden nefret ediyorum. Belki de kötülüklerin en kötüsünü ben kendime yapıyorum. Çünkü kendimi tanımıyorum. Ben kimseyi tanımıyorum. Kendime, insanlara, çevremdeki herkese yabancıyım. Bakan körüm. Kendimi, insanları, hayatı tanıyamayacak kadar kör ve sağırım. Hayatta kayda değer bir şeyler yapmak ve kendimi meşgul tutmak yerine durmadan endişeleniyorum. Halbuki ayağa kalksam, işin bir ucundan tutsam devamı bir şekilde gelecek. Ancak her şeyi gözümde o kadar büyütüyor, öyle olmadık şeyleri bahane ediyorum ki bir türlü başlayamıyorum. Fazla hantalım. Sürekli uykum geliyor. Masanın başına hevesle otursam bile bir süre sonra sanki tüm gün hamallık yapmışım gibi yorgun hissediyorum. Uyku yakamı bırakmıyor ve ben ne okuduğumdan, ne de çalıştığımdan hiçbir şey anlamıyorum. Yaptığım her planın sonu yatak, yorgan, yastık ittifakı tarafından yenilgiye uğruyor.

 

   İstiyorum, gerçekten çok istiyorum, Daha çok okumak, içimdeki her şeyi yazmak, derslerimde daha başarılı olmak, hayata atılmak istiyorum ama yapamıyorum. Nedenini bilmiyorum, üzülüyorum, öfkeleniyorum, duygularımın yükünden kurtulmak istiyorum ama tek başıma yolumu bulamıyorum. Sonra korkuyorum. Önümde kocaman bir hayat olduğunu hatırlıyorum ve bu gerçek karşısında küçülüyorum. Çünkü hayat böyle geçmez, biliyorum. Ruhum daralıyor, ağlamak istiyorum; sonra tüm yaşadıklarımın sorumlusunun aslında kendim olduğunu hatırlıyorum ve utanıyorum. Ağlayacak yüzü bulamıyorum kendimde. Kendimi bu durumdan çekip kurtarmak benim elimde, bunun farkındayım. Sanırım en kötüsü de farkında olmam. Eğer içimdeki fırtınalardan, hayatın gerçeklerinden bir haber olsaydım, o zaman her şey için başkalarını, evreni, hayatı suçlama cüretini gösterebilirdim. O zaman, yaşadığım hayat yine aynı derecede zavallıca olsa da ruhum duymaz, bu rezil huylarımı cahilce bir gururla taşıyabilirdim. Ama farkındayım. Kendimden utanıyorum ve bunu yazarken bile uykumun geldiğini hissediyor olmaktan nefret ediyorum. Kim bilir, belki de ben bu dünyaya her şeyi huzursuz edici bir uyuşuklukla karşılamak için gelmişimdir. Kim bilir, belki de ben bu dünyaya uyumaya gelmişimdir. Geldim, görüyorum ve yakında uyuyacağım.


Havin Jiyan Fidan

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski