ÇEKİM YASASI
Son zamanlarda duymaya çok alışık olduğumuz bir konuya
değineceğim bugün: çekim yasası veya duyduğumuz diğer adıyla manifesting.
Nedir bu çekim yasası? Ne işe yarar?
Hayatınıza çekmek istediğiniz bir şey olduğunu düşünün. Bu
bir eşya, bir çeşit başarı, bir kişi veya aklınıza gelebilecek herhangi bir şey
olabilir. Bunu o kadar çok istiyorsunuz ki olması için elinizden gelebilecek
her şeyi yaparsınız. İşte tam bu noktada inanç dediğimiz konu ortaya çıkıyor.
Bu şeyin hayatınıza geleceğinize inanmaya başlıyorsunuz ve bu konuda çok net
bir istek besliyorsunuz. Sizin enerjiniz bu şeyi manifestliyor, daha Türkçe
adıyla, çekmeye başlıyor. Evrene o konu hakkında olumlu enerjiler göndermeye
başlıyorsunuz ve siz farkında olmasanız bile o şey hayatınıza çekilmeye
başlamış oluyor.
Manifesting ne değildir?
Çekim yasası dediğimiz konuyu ritüellerle karıştırıyorlar.
Ritüel dediğimiz şey bir çeşit büyü aslında. Kağıda bir şeyler yazmak, -sözde-
dualar okumak gibi şeyler yaparsınız ritüellerde. Oysa bir şeyi manifestlemek
sadece enerjiniz ve inançlarınızla yaptığınız bir konudur.
Neler yapmalıyız, neler yapmamalıyız?
En çok dikkat etmemiz gereken konulardan biri zaman. Bir
şeyi manifestlemeye başlarsanız o şeyin ne kadar sürede geleceğini kesin olarak
bilemeyiz. Süre konusunda belirsizlik yaşamaya başladıkça o şeyin gerçekten
hayatımıza çekileceğine olan inancımız azalmaya başlar. Fakat inancımızı diri
ve hatta daha da güçlendirilmiş şekilde korumalıyız çünkü yukarıda da dediğim
gibi manifesting dediğimiz şey aslında inanç meselesi. Bir şeyin olacağına ne
kadar çok inanırsak, gerçekleşme ihtimali de o kadar artar. İkinci bir husus
ise kafamızda kurduğumuz o hayali limitleri yıkmak olacaktır. İstediğimiz şeyin
olmaması için önüne setler çekersek gerçekten olmamaya başlar. Olacağına
inanın, zamana ve evrene güvenin evren size isteğinizi sunacaktır.
Ayşenaz Efe