Türkiye'de Yabancı Dil Eğitimi
Ülkemizde verilen yabancı dil eğitiminin
kalitesi, nasıl olması gerektiği ve nasıl yapıldığı tartışma konusudur. Çünkü
açıkça görülüyor ki lise döneminin sonuna kadar 11 yıl İngilizce eğitimi
verilmesine rağmen istenilen verim alınamıyor. Hatta çoğu kişi İngilizceden
uzaklaşıyor. Bunun birden fazla nedeni var. Ama bunlara gelmeden önce yabancı
dil eğitiminin tarihine kısaca değinmek istiyorum.
Osmanlı Dönemi’nde dini amaçlarla Farsça ve Arapça
öğretilmekteydi. Yenileşme çalışmaları başladıktan sonra yabancı dil eğitimi
çok önem kazanmıştır. İlk başta okullar yabancılar tarafından açılıp çok iyi
yabancı dil eğitimi verilmiştir. Galatasaray Sultanisi 1868’de Fransızca
öğretmeye başlatmıştır. Daha sonra 1873’te ilk özel okul olan Darüşşafaka
derslere başlamıştır. Ve özellikle Fransızca öğretimi açısından ün kazanmıştır.
31 Ocak 1928’de ise Türk çocukların yabancı hocalardan eğitilmesini önlemek
için TED (Türk Eğitim Derneği) kurulmuştur. Ve 1951-1952 öğretim yılından sonra
tamamıyla İngilizce eğitimine geçilmiştir. Yani yabancı dil eğitimi geçmişten
bugüne kadar aktif olarak gerçekleşti ve gerçekleşiyor.
Günümüzdeki yabancı dil eğitimine geçecek olursak, genellikle öğrenciler tarafından
eleştiriliyor ve desteklenmiyor. Hatta çoğu öğrenci İngilizceden soğuyabiliyor
da. Bunun önüne geçilmesi gerekiyor. Ve bunun için de birçok şey yapılması
gerekiyor. Öğretmenleri ele alırsak, İngilizce öğretmeni olmak için yaygın
yükseköğretim yaz okulunu bitirmek,
hızlandırılmış 1 2 ay süreli eğitim görmek, MEB tarafından zaman zaman
açılan öğretmen muavinliği sınavını geçmek, eğitim dili İngilizce olan
üniversiteden mezun olmak yetiyordu. 2002 yılından beri de Açık Öğretim
İngilizce Öğretmenliği Programı yürürlüğe girmiştir. Bunlar da İngilizceye
tutkusu olmayan kişilerin de İngilizce öğretmeni olabileceğini göstermektedir.
İngilizce dersi temel olarak iletişimi gerektirir. Dolayısıyla bu seçmeler
yüzünden uzmanlık alanı İngilizce olmayan veya öğrencilerle iletişim yeteneği
iyi olmayan öğretmenler seçilebiliyor. Ve seçildikten sonra da geleneksel
öğretime devam ettikleri için anlama çok başarılı olmuyor. Bu konuda tamamıyla
da öğretmenleri suçlayamayız tabii ki de. Onlar da birnevi emir kulu. Haznedar’a
(2010) göre, alınan kararlardan doğrudan etkilenen ancak yabancı dil eğitimi
konusunda karar alma süreçlerine dahil edilmeyen öğretmen kitlesi sistemde
kendine yer bulmakta zorlanan bir grubu temsil etmektedir. Bence bu sorunu
çözmek için göreve test becerisiyle değil de İngilizce uzmanlığı ve iletişimle
öğretmenler seçilmelidir.
Türkiye’nin İngilizce Yeterlik İndeksi (EPI) puanına
bakıldığında 47,80 ile çok düşük yeterlilik aralığında olduğu tespit
edilmiştir. Türkiye EPI verilerine göre, indekste yer alan 24 Avrupa ülkesi
içinde 24. sırada; toplamda ise 63 ülke arasından 47. sıradadır. Bunun da
dediğim gibi birden çok nedeni vardır. Öncelikle eğitim programımızı ve nasıl
eğitildiğimizi gözden geçirelim. İngilizce dersi sadece bilgi isteyen,
ezberlenecek bir ders değildir. İngilizce aktif konuşma, yazma gibi bir sürü
şey gerektirir. Ama okullarda bilgiyi dayatmaya yönelik bir anlayış var. Ki
ülkemizde İngilizcede yazma konusunda eksiklikler çok görülüyor. Bu sorunu
çözmek için sınıf mevcutlarının az olması ve öğrencilerin öğretmenlerle ve
kendi aralarında iletişim halinde olması gerekmektedir. Ve ders materyallerinin
bu amaca uygun olması gerekmektedir. Bence eğer İngilizce dersleri kitaptan dil
bilgisi işlemek yerine uygulamalı ve konuşmaya dayalı bir ders olursa çoğu
öğrencinin ön yargısı kırılır. Ve öğrenciler yabancı dillerden uzaklaşmış
olmazlar.
Sonuç olarak yabancı dil eğitimi çok önemli bir kazanımdır.
Ve bu eğitim doğru yöntemlerle yapıldığı sürece çok büyük katkıları olacaktır.
Bu yüzden hatalarımızı keşfetmeli ve bunları düzeltmeliyiz.
Emirhan Pilatin
Harika bir yazı olmuş, tebrik ederim.Dediğin gibi yabancı dil ülkemizde verilen eğitim metodu öğrencileri yabancı dil eğitimine karşı daha da uzaklaştırıyor, verdiğin çözüm önerileri uygulanması gereken çözümler ve hayata geçirilmesi (denenmesi) lazım olduğunu düşünüyorum:)
YanıtlaSilteşekkür ederimm
Sil