KAOS BAKANLIĞI: SOKAK KÖPEKLERİ - BULUT SOYAL

KAOS BAKANLIĞI: SOKAK KÖPEKLERİ - BULUT SOYAL


Kaos Bakanlığı: Sokak Köpekleri

Bu yazıma kısa bir uyarı ile başlamak istiyorum. Aşağıda okuyacağınız her ne varsa bir kara komedi olarak değerlendirilmeli, çünkü esasında öyle. Ciddi önem arz ettiğini düşündüğüm konuları daha uç bir mizahi açıdan ele almak istedim. Bahsedeceğim görüşlerin ne doğrudan arkasındayım ne de sahibiyim. Amacım sadece mizah çatısı altında bu konulara farklı bir açıdan dikkat çekmek.

Günümüzde ideoloji çukuruna düşmemek kolay değil. Zizek'in konuşmalarından alınmış kısa kesitler, felsefe üzerine yapılan memeler ve ideolojiyi kendisine zemin edinmiş içerik üreticileri internetin her yerinde kol geziyor. Her ne görüşte olursanız olun sizin için ayırılmış bir ideoloji çöplüğü var, ve bizler bilinç sahibi rakunlar olarak bu ideoloji çöplüğünden besleniyoruz. İvmecilik (Accelerationism) ise benim düştüğüm ideoloji çöplüklerinden biri. Kısaca anlatmam gerekirse, adından da anlayacağınız şekilde, teknolojik ve kapitalist gelişimin son hızda gerçekleşmesini destekleyen düşünce. Ama burada asıl önemli olan düşüncenin esasında anti-kapitalist veya anti-modernizm temelli bir düşünce olması. Endüstriyel gelişme bir noktaya geldiğinde toplumun tamamının yıkımına sebep verecek ve sistem kendi kendini yok edecek, en azından düşünce bunu öne sürmekte. Anti-modernist düşünceler içerisinde "Doğaya dön' gibi daha pasifist bir düşüncedense "Doğayı yık ve sonuçlarına katlan" gibi bir düşünce var elimizde.

Eğer “gelişme” hiç aksatılmadan, sadece eldeki sistemin faydasına olacak şekilde işlerse bir noktada ona hizmet eden insanlar ya isyan edecek, ya da sistem bizi veya ürettiğimiz her şeyi yok edecek. Sistem içerisinde insancıl (hümanist) hiçbir gelişmeye fırsat verilmeyecek. İnsan hakları hiçe sayılacak ve tek önem arz eden sistemin gelişimi olacak. En faşist yöntemler benimsenecek hatta bu da yeterli değil. Mizantropik ve sadistik bir şekilde kararlar alınacak. İşin sonundaysa kurulan tüm sahte düzenler doğaya yenik düşecek ve tekrardan ilkel ütopyaya erişeceğiz.

İvemcilik felsefesini az çok anladığımıza göre artık devam edebiliriz. Ülkemizin tüm sorunlarının bu şekilde çözülmesini öneriyorum. Yaşadığımız tüm sorunlar daha da uç noktalara itilerek çözülebilir, daha doğrusu ortadan kaldırılabilir. Zor bir süreç olacak. Çok can vereceğiz, ve bu belki gereğinden daha uzun sürecek, ama asıl olay da bu .Önerim yeni bir bakanlık. Kaos Bakanlığı. Bu bakanlığın tek görevi bulunan sorunları daha da büyük sorunlar haline getirmek ve bunu dürüst bir şekilde yapmak. Kaos Bakanlığı tüm sorunlarımızı birer birer bulup onları düzenli bir şekilde daha uç noktalara taşıyacak.

Yaşadığımız onlarca sorun var. İlk bahsetmek istediğim sorun sokak köpekleri. Hemen hemen herkes sokak köpeklerinin ne kadar büyük bir problem olduğunu biliyordur. Köpeklerin sokakta kalması hem bizim için hem de onlar için olabilecek en kötü durum. Sokakta yaşayan hayvanlar kısa ve eziyet dolu hayatlar yaşıyor ve bu süreçte insanlara saldırıyor ve toplum huzurunu bozuyorlar. Tahminlere göre ülkemizde 10,000,000 civarı sokak köpeği bulunmakta. Doğru müdahaleler yapılmazsa bu sayı kısa bir süre içerisinde 50,000,000'a dayanabilir. Peki Kaos Bakanlığı bu konuda ne yapmalı. Öncelikle sokak köpekleri düzenli olarak beslenmeli ve hayatta tutulmalı. Ayrıca düzenli olarak onlara kuduz virüsü aşılanmalı ve agresif kalmaları için öldürücü olmayacak düzeyde şiddet uygulanmalı. Bunun dışında üremelerine yardımcı olunacak faaliyetlerde bulunulmalı, doğumlar düzenli bir şekilde devam etmeli ve bu sayı 5 katına değil 20 katına çıkmalı. Köpek nüfusu insan nüfusunun en az 3 katı olmalı. Bunun dışında bu köpekleri öldürenler öldürülmeli ve barınağa alanlar hapse kapatılmalı. Ayrıca köpek sahibi olmak yasak olmalı, hatta daha da ileri bir fikrim var. Köpekler tarafından yaralananlar, sevdiklerini kaybedenler, veya bir şekilde rahatsız olanlar başlarına gelen hasarın 5 katı oranla köpeklere “yardımda” bulunmalı. Sokak köpekleri özellikle ilk okul, kreş, hastane ve genel olarak halkın daha fakir olduğu yerlerde bulundurulmalı. Ayrıca halkın bu kısmına “hayvan sevgisinin önemi” düzenli olarak aşılanmalı. Slogan şu olmalı "Siz insanlar bu hayvanların alanını işgal ettiniz, bu hayvanlar sizin üzerinizde". Kaos Bakanlığı bu sloganı bu insanlara durmadan söylerken bir yandan da bu bölgelere düzenli olarak kuduz köpek bırakmalı ve tepki verenleri öğütüp yemek olarak o köpeklere vermeli.

Peki bu çeşit bir ivmecilik sokak köpeği sorununu nasıl çözecek? Öncelikle sokak köpekleri doğada yani zannettiğimiz gibi ormanda kolayca yaşayamazlar. Avlanma iç güdüleri ya yoktur, ya da köreltilmiştir. Bunun sebebi biziz. Onlarla olan dostluğumuzda onları daha sakin olmaya alıştırdık, avlanma iç güdülerindense koruma ve alan belirleme iç güdülerini istemsizce onlara aşıladık. Ama hepimiz biliyoruz ki köpeklerin ataları avcıydılar, ve ancak böyle hayatta kaldılar. Beslenmelerinin tek yolu ya çok zayıf canlıları avlama ya da birileri tarafından beslenme. Eğer köpek nüfuzu yüz milyonları bulursa bu sadece bizim onları düzensiz beslememiz sonucunda olacak. Bir süre sonra onlara verecek yemeğimiz kalmayacak ve bizi yemeye başlayacaklar, işin sonunda biz de bu duruma ya karşı gelip köpeklere savaş açacağız ya da onlar bizi yok edecek ve sonunda onlarda besin yetersizliğinden tükenecek. Ya önce onların sayısı azalacak ya da bizim ama işin sonunda iki tür de yok olma seviyesine yakın gezecek. Kaos Bakanlığı ise güvenli alanında durumu izleyecek ve ortam sakinleştiğinde sakince yaşamına devam edecek.

Kaos Bakanlığı daha bir çok konuya el atabilir. Kadına şiddet, işçi ölümleri, tecavüz, gelir eşitsizliği ve daha fazlası. Hepsi İvmeci Kaos Bakanlığı tarafından çözülebilir. Daha fazla radikal çözüm için bir sonraki yazıma sizi bekliyorum.

Bulut Soyal

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski