Dopaminin Hükmü
Kafam dağınık. Bilin bakalım ben neyi arıyorum? Tatmin değilim, dopamin arıyorum. Yemeği aradığım gibi.
Yemeği aradığım gibi, bilgiyi aradığım gibi, başka bir şeyi de arıyorum.
Dopamin olmasaydı, bu his olmasaydı; ne, nasıl var olabilirdi ki? Neyin uyaranını, duyumunu ve algısını alacağız.
İçimden dışıma kadar sinmiş, sokaklarda yürüyen bir sarhoşun özgür iradesi kadar yalancı ve tehlikelidir dopaminin akılsızlığı.
Akıllı dopamin vardır, akılsız dopamin vardır. Uygun olanlar ve uygunsuz olanlar her yerdedir çünkü her şeyi uygun olur/olmazlığına göre değerlendiririz.
Gizli gizli arayışımda, kenara köşeye attığım kaçamak bakışlarda da çok etkili dopaminin rolü. Bu arada, varsaydığım şey zevkle alakalı ve zevki ödül, kazanım yani nesnenin etkilenmesine bağlayan hormon türü. Belki ilerleyen yıllarda daha farklı varyasyonları oluşur.
Masa başında sallıyorum bacaklarımı, izliyorum ders videosunu. Yeter be! Diyor içimdeki. Canın sıkılıyor, candır bu can; yazık etme diyor. İki dakika ders çalışacaktım Allah'tan, ne drama yaptın sen de.
Ders videosunu izliyorum. Bir baktım ne mi olmuş? Oturduğum yerden Nietzsche'ye dönüştüm bir anda. Saydırıyorum dünyanın varoluşuna, hatta yetmiyor varlığın bilmem neyine!
İki dakika uslu dur lütfen! Öhm... (aksırma tarzı öksürük) Pardon, bi 8-10 saat uslu dursan iyidir. Yemin ederim bak, kaç defa girip çıkıyorsun, kısa videolar sana bir şey katmaz! Katmaz ya!? Sana azap olarak dönüyor öyle şeyler. Bırak işi gücü olmayanlar düzeltsin dünyayı, hani dünyayı düzeltecekler ya sağa sola saydırıp kendi taraflarını savunarak.
İnan ki bak, karşı cinsten gördüğün neredeyse hiç kimse sana yâr olmayacak. Boşuna kandırma kendini. Ne görgüsüz bir şeymişsin sen de be. Gördüğün o yemekler, tanıyıp da arasına girmeye çalıştığın insanlar; isteyerek bir şey olmuyor.
İsteyerek bir şey olsa herkeste olurdu. Ancak doğanın düzenine bak, ne kadar da aldatıcı ve vahşi bu açıdan. Herkes bir şeyi istemeli fakat bunda daha az isteyen kazanır çünkü isteyerek bir şey olmaz ancak insanlar bir şeyi istedikçe değerlenir.
Sakin ol iki dakika. Bu rekabet seni yeyip bitirecek. Bir kere bir şey olman için canla başla bir şeye kendini vermen gerek. Ama asla ve asla kendini rekabete veremezsin. Çünkü kendinle yarıştıkça bazı parçaların geride kalacak, bundan dolayı dengesiz bir iş üreteceksin. Normalden üç kat hızlı çalışan beyin, bağırsak olur mu? E olsun bakalım, hani rekabet ya.
Hocam ben rekabet seviyorum, her şeyimi rekabete verdim. "Anlarsın :)"
Hmm... Napsak? Sosyal medyada bizimkiler şey yapmış... Ona mı baks—
Hayır.