NEDEN ESNERİZ?
Esnemek;
kuşlar, sürüngenler, balıklar ve memelilerde görülen evrimsel bir reflekstir.
Neden esnediğimiz ise neredeyse 2000 bin yıldır gizem konusu. Bununla ilgili
birden çok yorum var ama henüz herhangi biri tam anlamıyla kanıtlanmış değil.
Size birkaç teoriden bahsedeceğim.
Eski bir teoride esnemenin kan basıncını ve uyanıklılığı
arttırdığı söyleniyordu. Bu da o zamanlar mantıklıydı çünkü insanların bir şey
yapmak için harekete geçmeden önce ya da sporcuların spor yapmaya başlamadan
hemen önce daha yoğun esnemeye başladığı görülüyordu. Ama zaman geçtikçe, bu
teori teknolojik araçlar ile araştırılınca esnemenin kan basıncını veya beyin
aktivitesini arttırmadığı görüldü. Dolayısıyla bu teorinin geçerliliği çok
kalmadı.
Teorilerden bir tanesi ise insanlar yorgun olunca, uykuları
gelince veya pasif durumlarda olunca esnemenin daha yoğun olduğuydu. Bu durum
araştırılınca oturan, bir şeyler yapmayan kişilerin hareketli kişilere kıyasla
daha çok esnediği görüldü. Bunun nedeni de esnedikçe yüz kaslarımız kasılıyor
ve bu durum beyin sıvımızın aktif hale geçmesini sağlıyor.
Douglas Parham’a göre ise insanlar yorgun olduğunda derin
nefes almayı bırakıyorlar ve bu da vücutta karbondioksit birikmesine neden
oluyor. Esneyerek karbondioksiti dışarı atarken büyük miktarda oksijeni hızla
oluşturuyor. Bu yüzden de esnemenin özel bir tür solunum olabileceğini söyledi.
James Giordano ise aşırı karbondioksit ve oksijendeki düşüş veya adenosin adı
verilen bir bileşikteki artış gibi kimyasal değişikliklerin esneme kapıları olarak
hareket edebileceğini söyleyerek bunu destekledi. Ayrıca Giordino esneyerek,
oksijenle zenginleştirilmiş kanı beyne göndererek yüz kaslarını
sıkıştırdığımızı söyledi. Ama tekrardan yapılan araştırmalar da bu teoriyi
desteklemiyordu.
Bundan sonra araştırmacılar yeni bir teori üzerinde
çalıştılar. Ve psikoloji profesörü Andrew Gallup tarafından 2007 yılında
yapılan bir araştırma, esnemenin muhtemelen vücudun ve beynin sıcaklığını
düzenlemeye hizmet ettiği sonucuna varmıştır. Yani sıcak ortamlarda vücudumuz ve
beynimiz ısındıkça beyni soğutmak için esnediğimizi açıklıyordu. Esneme
sırasında yüz kaslarımız kasılır ve yüzümüze daha çok kan gider. Bu sayede de
ısı daha kolay dağılır. Hatta bazılarımız esneyince gözümüz doluyor, dolayısıyla ısı serbest
kalıyor. Gallup’un araştırmasında, ortam ısıtıldığında esneme oranı artarken
ortam soğuyunca esneme oranının göze çarpan bir oranda azaldığı görüldü. Hatta
uzun ve yorucu bir günün sonunda, esneme beyin ve vücut için bir soğutucu gibi
işlev görür. Muhabbet kuşları üzerinde yapılan bir deneyde sıcaklığı
arttırdıklarında ve vücut sıcaklıklarına yaklaştıkça esnemelerinin önemli
düzeyde arttığı gözlemlendi. İnsanlarda yapılan bir araştırmada, esneyen
insanların videolarını izlerken katılımcıların alınlarına ya sıcak bir paket ya
da bir buz paketi yerleştirdi. Buz torbası olanlar daha az esnerken, sıcak
tutanlar videoya tepki olarak daha fazla esniyordu. Ayrıca hem insanda hem
hayvanlarda yapılan çalışmalarla sıcaklık arttıkça esnemenin arttığı neredeyse
kanıtlandı. Ve yapılan birçok araştırmada bu teori desteklendi. Kesinlikle bir
şey diyemememizin sebebi ise kontrol edilemeyen faktörlerin olduğu.
Kısacası neden esnediğimiz hakkında birden fazla teori var
ve tam anlamıyla bir yorum yapamıyoruz. Ama şu an bilim adamları tarafından kabul edilen teori
beynimizi soğutmak amaçlı olması. Gün geçtikçe teknoloji geliştiği için ileride
ne olacağını bilemeyiz.