KİŞİSEL GELİŞEMEMEK
Kendinize hedefler koyun. Koyduğunuzun hedefi her zaman gözünüzün önünde bir yerlerde tutun. Hedefinize ulaşırken küçük ödüllerle motive olun. Alışkanlıklarınızı değiştirin. Evrene güzel mesajlar yollayın. En önemlisi de kendinize her zaman ama her zaman güvenin gibi gibi birtakım ifadeleri gerek duydunuz gerek okudunuz. Bunları size en yakın arkadaşınız da söylemiş olabilir, otobüste sırt çantanızla ineceğiniz durağı beklerken memleketin geleceğini kurtarmak isteyen ve “okuyun yavrum” şeklinde söze başlayan amcamız da söylemiş olabilir, herhangi bir CEO yazdığı ilk kitabında da dile getirmiş olabilir. Ama bunları size asla psikoloğunuz söylemez.
Dünya kişisel gelişimle ilk defa 1859 yılında tanıştı. O yıldan itibaren hızlı bir yükselişe geçti. 1937 yılında Napolyon Hill’in yazdığı “Düşün ve Zengin Ol” isimli kitabı tam 130 milyon kopya sattı ve hala satmaya devam ediyor. Haliyle bu denli satan kişisel gelişim kitaplarına kitabevlerinde, kütüphanelerde her zaman özel bir kısım bulunur. Genelde sarı ve turuncu renkli kapakları, kocaman yazılarıyla dikkat çeker. Motivasyon etkisi olan ve psikolojide pozitifliği temsil eden renkler olduğu için çok şaşmamak lazım. Bu kitap hayatımı değiştirecek diye düşünerek aldığınız kitaplar, uzmanlara göre size tam tersi zarar veriyor.
Mesela “Canınız sıkkın olduğunda pozitif düşünün,
mutluluğa odaklanın.” sıkça duyduğumuz
ifadelerdendir. Fakat bu cümle sizi mutluluğa götürmez. Hatta daha kötü hissetmeye başlarsınız. Çünkü zaten bulunduğunuz durumda bir pozitiflik göremediğinizden stres olursunuz. Böyle bir tavsiye sizi yine pozitif düşünmeye zorlar ve başaramayınca daha da stres olursunuz. Bu durumda şu an kişisel gelişemedik.
“Hedefinizin, gözünüzün önünde bir yerlere fotoğrafını
asın.” tavsiyesini inceleyelim. Bu
tavsiye çok
eskiye dayanıyor. İncil’de matta 21:22’de şöyle deniyor: “İmanla dua ederseniz,
dilediğiniz her şeyi alırsınız.” Bunun evrilmiş şekli evrene mesaj göndermektir
aslında. Diyelim ki kelsiniz, saçınızın olduğunu hayal edin. Tarak, toka falan
alın. Ya da fakirsiniz. Kendinizde bolca para olduğunu düşünün. Fakat bu da
sizi çalışmaktan uzaklaştırır. Zira gözünde ODTÜ’yü canlandırarak değil, kütüphaneye
gidip çalışanlar ODTÜ öğrencisi olmaya hak kazanır. Sonuç olarak yine kişisel gelişemedik.
Ayrıca fotoğraf asma olayı işe yarasaydı, ergen arkadaşlarımızın dünya
starlarıyla dolu odaları işe yarardı. Ama hiçbir ergen, maalesef hayranı olduğu
insanla evli değil.
Bir diğer öneri “Öfkenizi içinize atmayın.” Kişisel gelişim uzmanları, yastık yumruklamak tarzı tavsiyelerin yanında öfkenizi bir kâğıda yazıp onu yakmak şeklinde önerileri bizlere sunuyor. Fakat bunlar da öfkemizi daha çok tetikleyip artırıyor dolayısıyla kalp sağlığımız da bundan olumsuz etkileniyor. Ayrıca bir şeyleri keyfine yakmak tehlikeli sonuçlar da doğurabilir. Hala kişisel gelişemiyoruz.
Başta en önemlisi olarak belirttiğimiz tavsiyeye gelelim. “Kendinize güvenin” ya da “Kendinizi sevin”. Aynı tavsiyeleri herkese önermenin en büyük zararı burada bence. Anksiyete bozukluğu olan birine kendine güvenmelisin denmesi onun psikolojisini kesinlikle olumsuz yönde etkiler. Psikolojide bunun yöntemleri var. Keşke birine kendine güven denilerek onun özgüveni yerine gelse fakat işler hiç de böyle kolay olmuyor. Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz ama biliyoruz ki buraya kadar biz kişisel gelişemedik. Kişisel gelişim kitabı okuyanların %80’inin, daha önce kişisel gelişim kitabı okumuş olduğunu düşünürsek büyük bir çoğunluk gelişememiş. Yine de bu kitaplar kesinlikle okunmamalıdır diyemeyiz. Bu kitapları okumak, hiç okumamaktan daha iyidir.
Tek tip insan
olmadığı gibi tek tip kişisel gelişim uzmanı da yok elbette. O renkli
kapakların, kocaman yazıların kenarına köşesine sıkıştırılmış, karınca kadar
yazılan yazarın ismine bakıp bir de araştırırsanız sizin için daha sağlıklı
olur. Dünyaca ünlü kişisel gelişim kitaplarının bile yazarları çok alakasız
mesleklere sahip olabiliyor. Çekim yasasından bahseden “The Secret” kitabının
yazarı Rhonda Byrne bir televizyoncu. “Özgür Olma Cesareti” ve “Vazgeçebilmek”
kitaplarının yazarı Guy Finley’nin eğitimi sadece yaptığı Hindistan gezisine
dayanıyor. Depresyon, anksiyete, panik gibi adı konulmuş problemlerin, alanında
uzman kişilerin yazdığı kitapları daha güvenlidir. İşte bu kitaplarla, artık
kişisel gelişebiliriz.