Ötanazi: İyi Ölüm
Bireyin kendi ölümünü talep etmesine ve bunu eyleme dökmesine "intihar" denir. Ötanazi şimdiki kavramında önceki adıyla "assisted suicide" olan ve Türkçeye "hekim destekli intihar" olarak çevrilen kelimedir. Bugünkü adı olan "ötanazi"nin ise kelime anlamı "iyi ölüm"dür.
"Bir kimse ölmeyi ne kadar çılgınca
dilerse dilesin bu hiç kimseye
onu öldürme hakkı
vermez." demiş ahlâk filozofu Immanuel Kant.
Bireyin yaşama
dair hiç umudunun olmadığını varsayalım. Sağlığına kavuşması olası görülmeyen en uç vakalarda bile tıptan umudun
kesilmemesi gerektiğini tarih
bize pek çok
kez gösterdi. İngiliz Sağlık Derneği tarafından yapılan araştırmalara
göre travmatik bir şekilde komaya girmiş veya en az altı ay komada kalmış
hastaların bile uyanma
olasılığı %19'dur. Bu oran
özellikle söz konusu
insan hayatı olduğunda azımsanmaması gereken bir değerdir.
Keza böyle bir hastanın
sağlıklı karar verdiğini düşünmek gerçekçi olmayacaktır. Birçok hastalık geçici bir süreyle de olsa sinir
sistemini olumsuz etkiler
ve karar mekanizmasına zarar verir.
Hastalığın verdiği
mental yorgunluk ve güçsüz bir
karar mekanizmasının verdiği
kararın sağlıklı olamayacağını söyleyebiliriz.
Ayrıca günümüzde pek çok ülkede yasal olmamasına rağmen ötanazi amacından sapmış, yaygınlaştıkça verdiği zararlar ciddi boyutlara ulaşmıştır.Bilinci kapalı hastalardan şizofreni, MS, alzheimer gibi sinir hastalarına, organ nakli bekleyen hastalardan kronik rahatsızlığı olan hastalara, hatta çocuklara uygulanmaktadır. 2016 yılında Belçika'da çocuklara ötanazi yapılmasının yasallaşması bu durumun geldiği
noktanın özeti niteliğindedir.Bir çocuktan yaşamı
konusunda böylesine önemli
bir karar vermesini
bekleyebilir miyiz?
Ötanazinin kalbi olan 1998 yılında İsviçre Zürih'te kurulan Dignitas kliniği, belirli ücretler karşılığı dünyanın dört bir yanından hasta kabul
ederek ötanazi işleminin gerçekleştirilmesi vaadiyle açılmış bir kliniktir. İnsan
hayatının ticaretinin yapıldığı bu klinik uzun
süre boyunca kamuoyu tarafından kabul görmemiş, ölüm turizmi olarak adlandırılmıştır. Yirmi dört yıldır devam eden ve binden fazla insana mezar olan bu klinikte
de daha önce teknik sorunlardan dolayı hastanın ölümünün acılı gerçekleştirilmesinden, sahte raporla ötanazi uygulandığı ortaya çıkan insanlar gibi suistimaller söz konusu olmuştur.
İnsan hayatının kıymetini bir kere daha düşünmemizi gerektiren bütün
bu ihmallerin bir
an önce son
bulması gerektiğini düşünüyorum. Unutmayalım ki tıp insanları öldürmek için değil, yaşatmak için ortaya çıkmış bir bilim dalıdır.
Ve sizce ne düşünürdü Hipokrat, insanları yaşatmak için binlerce yıl önce ortaya çıkardığı bilim dalının, bugün insanların ölümünün
destekçisi olduğunu öğrenseydi.
Heja Tarlak