KADERİ ANLAMAK - HAYRİYE ÇETİNKAYA

KADERİ ANLAMAK - HAYRİYE ÇETİNKAYA


Kaderi Anlamak

 Hepimizin hayata geliş amacı farklıdır. Dil,din, ırk ve inanış biçimi sadece birer kavramdır. 
İnandığımız şeyler kimi zaman değişkenlik gösterir; Kadere inananlar ve her şeyin bir nedeni olduğuna inananlar..
Yaşadıklarımız birer kader midir? Ya da herhangi bir nedeni olamaz mı? 
Peki bizim nasıl bir çıkarım yapmamız gerekir?
Kaderde böyle olacağı varmış diyip geçmek mi?  Yoksa bunun altında yatan sebepleri arayış içerisine girmek mi? 
İnsanoğlu,hayata felsefik yaklaştıkça birçok sorular ve sorunlarla yüzleşir
Her insan kendi kaderini kendisi belirler aslında. Kararları ile, seçimleri ile düşündükleri ile.. Çünkü kaderin ağı yoktur, kucağı vardır.
Kendi geleceğimizi kendimiz hazırlar, sonra da kader deriz. Bu sıyrılmanın en tatmin edici kısmıdır. 
Kader deriz, kısmet deriz ve sonunda nasip der kendimizi rahatlatırız. Bilmem belki doğruydu, belki de değildi ? Hayat bizlere cömert davrandığında kendimizi başarılı bulur ve gururlanırız fakat beklenmedik şeyler yaşayıp cimri davranıldığında da suçu kendimizde değil de kaderde bulmaktan gocunmayız. 
Kaderin olmadığını söyleyemeyiz fakat her sorunun nedenini de kadere bağlayamayız.
Bir kişinin yaşam süresi ve kainatın yaratılması kader tanımını açıklarken,yanlışlıkla ve beklenmedik bir şekilde gerçekleşen, can ve mal kaybı veya zararına neden olan eyleme ise kaza deriz. Birçok kişi tarafından ne kadar yanlış bilinse dahi aslında her iki kavramın da nasıl zıt olduklarını, sadece olay örgüsüne göre birbirlerine yol çizdiklerini  söyleyebiliriz. 
Her yürek, kendinin kaderidir. Kişinin gösterdiği çaba ile gerçekleşir. Yormadan gösterdiğiniz gayret, size farklı kapılar açabilme imkanı sunar. Kendinizi tüketerek direttiğiniz her yolda ne yazık ki ilerlemiş değil, sürüklenmiş olursunuz. Bu yüzden gösterdiğiniz gayretten çok nasıl bir şekilde ilerlediğiniz de önemlidir.
Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergâh bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatının hâkimisinizdir ne de hayat karşısında çaresiz.
Pekâlâ siz, kaderine boyun eğenlerden misiniz? Yoksa kendi kaderini yeniden yazanlardan mı?

Hayriye Çetinkaya

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski