Eratosthenes ve İskenderiye Kütüphanesi
MÖ 276-194 yılları arasında günümüz Libya sınırlarında kalan Kirene’de
-günümüzde coğrafyanın kurucusu kabul edilecek- Eratosthenes Dünya’ya geldi.
Atina’da eğitimini tamamlayıp Helenistik dönemin ünlü bilim ve kültür merkezi
olan İskenderiye’de ömrünün sonuna kadar kalan Eratosthenes'i günümüzde bu
kadar tanıdık hale getiren onun zekâsı mı yoksa hakkında efsanevi anlatımların
bitmediği İskenderiye Kütüphanesi miydi?
Eratosthenes'in zekâsı tabi ki de ön plandaydı ama bu zekanın
kullanılabilmesi için bir bilgi birikimi yapması gerekiyordu. Bu bilgi
birikimini ise yapılan araştırmalar sonucunda İskenderiye kütüphanesinden elde
ettiği anlaşılıyor. Bu araştırma bize ömrünün sonuna kadar “Eratosthenes neden İskenderiye’de
kaldı?” Sorusuna bir nevi cevap niteliği taşıyor olabilirdi.
Eratosthenes'in yerin büyüklüğünü belirleme (jeodezi)
çalışmaları sırasında İskenderiye Kütüphanesi'nin zengin bilgi birikiminden sınırsızca
faydalandığı biliniyor. Buradan da anladığımız üzere İskenderiye
Kütüphanesi'nde Eratosthenes için çok değerli bilgiler vardı bu nedenle ömrünün
sonuna kadar İskenderiye’de yaşamayı tercih etmiş olabilirdi ama bunun yanında İskenderiye’de
başka bir şeye daha değer vermiş olabilirdi, bu konuyu araştırdık ve tam bir
sonuca ulaşamadık. Hakkında bildiğimiz şeyler, Eratosthenes'in ömrünü
kütüphanecilik yaparak geçirdiği ve kendisine ait birkaç görüşüydi. Bu
görüşlerden biri Aristo'nun "İnsanlık ikiye ayrılır: Yunanlar ve
Barbarlar" düşüncesini eleştirmiş olmasıydı. Hayatı boyunca da Platoncu
bir bakış açısıyla yaklaşım sergilemişti böylesine bir kişi felsefenin yanında
bilime de önem veriyordu. Coğrafi ve kartografik
bilgilerini kullanarak paralel ve meridyenlerle yapılmış ilk Dünya haritasını
çizmişti. Ayrıca Eratosthenes, bilimsel kronolojinin kurucusuydu ve Truva'nın
fethinden Büyük İskender'e kadar yaşanan edebi ve politik olayları saptamak
için çalışmalar yapmıştı. Eratosthenes'in İskenderiye'de bulunduğu sıralarda
yapmış olduğu bir diğer önemli çalışması ise yerin büyüklüğünü belirlemesiydi.
Peki yerin büyüklüğünü nasıl belirledi?
Eratosthenes herhangi bir kentin veya yerin coğrafi konumunun
belirlenmesinde enlem ve boylam çizgilerini kulandı. Nil'den (boylam), diğeri
de Toroslardan (enlem) geçen ve birbirlerini Rodos'ta dik açıyla kesen iki
doğruyu esas alarak meskûn yerlerin coğrafi konumunu belirlemiştir.
Antik çağda böylesine başarılar ortaya atan Eratosthenes hep akıllarda şüphe bırakan bir kişi olarak kalacak. Eratosthenes hakkında araştırma yapmak için yeterli güvenilir kaynak bulunmadığından ötürü bu sırrın çözülemeyeceği ortaya atılsa bile bugün birçok bilim insanı bu konularda araştırma yapıyor.