BİLİM VE TOPLUMDAKİ YERİ ÜZERİNE
Bilim, sizce de insanlığın elindeki en büyük koz mudur? Bence öyle. Sadece bir koz değil, elimizdeki en büyük nimettir Bilim.
Hayatımızdaki en sıradan ve küçük eşyalar bile Bilim'in eseridir. Gözlükler, Optik Bilimi'nden faydalanır, yatak tasarımları Fizyoloji ve Anatomi verilerine göre yapılır, kumanda komutları Elektromanyetik Dalgalar aracılığıyla alıcıya ulaşır...
Daha sayılamayacak kadar çok alanda Bilim'den faydalanırız.
Peki, nasıl başladı Bilim?
Şahsi düşüncem odur ki, çoook uzun zaman önce biri çıktı ve dedi ki:"Acaba biz nasıl oluşuyoruz?"
Ve Biyoloji doğdu.
Başkası çıktı ve dedi ki:"Ateş acaba nasıl yanıyor, yanan maddeler nereye gidiyor?"
Ve Fizik ile Kimya doğdu.
Başkası da eksik kalmamak için atıldı:"Hey! Yukarıya bakın! Orada bir şeyler var, parlıyorlar! Acaba neden ve nasıl?"
Vee, evet, Astronomi ve Astrofizik doğdu.
Uzun zaman önce bazı meraklı zihinler bu soruları sordu, sorular yeni soruları ve bulunması gereken cevapları doğurdu. İnsanlar artık yöntemlere yönelmişlerdi. Cihazlar, metodlar ortaya çıktı.
Puf! Artık trilyonlarca kilometre öteyi net bir şekilde görebiliyoruz. Artık atalarımızın binlerce yıldır gözleriyle yedikleri Ay'a, tıpkı komşuya çörek götürür gibi, gidip bayrak bırakabiliyoruz.
Kendi gezegenimizde dahi, binlerce kilometre ötedeki insanların görünüşlerinden ve ne yaptıklarından haberdarız. Görüntüler, sesler, fotoğraflar görünmeyen, "sihirli" dalgalar aracılığıyla ortalıkta geziniyor!
Fakat... İnsanlar ne yazık ki çok cahil. Evet evet, öyleler.
Savaş ve Bilim asla aynı çatı altında birleşemez çünkü Bilim'in amacı keşfetmek, öğrenmek, yöntem ve çözüm üretmektir fakat savaşın amacı öldürmektir. Savaş, daha geniş kitleli "zararlar" verebilmesini sağlayan yöntemleri Bilim'den çalmaktadır.
Halk, özellikle ihtiyar kesim ve gençler, Bilim'e "boş iş" gözüyle bakmaktadırlar. Herhangi bir Bilim meraklısı genç beyin toplumdan dışlanmakta ve hor görülmektedir.
Bilim insanlarının bir anda ortadan kaybolduklarını düşünelim. Dünyadaki tüm teknolojik ve Bilim'sel gelişmeler çökerdi. Bilim insanı olmayan yazılımcılar sayesinde teknoloji çok çok yavaş bir şekilde gelişmeye devam edebilirdi belki. Lakin, eğitimi düzenleyen ve eğitim veren Bilim insanları olmadan da bu gelişme uzun sürmezdi. Mevcut toplumsal işleyiş devam ederdi muhtemelen fakat yüzyıllar boyunca aynı monotonlukla...
Dünya'nın bir ömrü var. İnsanlar, sağolsunlar, bu ömrün kısalması için ellerinden geleni yapıyorlar. Zaten bir süre sonra kuraklıklar ve kaynak problemleri, kirlilik gibi etmenlerden ötürü Dünya'nın yaşanmaz hale geleceği öngörülmekte.
Bilim'e sırt çevirmek, insanlığın yaptığı en büyük namantık eylemdir.
Cahilliğin durdurulması, Bilim'in hakettiği değere kavuşması elbet bizlerin yaygınlaşması ile gerçek ve mümkün olabilir.
Bilim'sel ve mümkün bir gelecek dileğiyle....